Şehirden uzak, doğayla uyumlu bir yaşam arayışının sonunda kendimizi İzmit'in el değmemiş orman köyü Fethiye'de bulduk. 2016 yılında kurulumuna başladığımız aile çiftliğimizde her yıl üzerine ekleyerek çalışmaya ve üretmeye devam ediyoruz. 150 dönümlük arazimiz üzerine kurulu işletmemizde organik tarım yönetmeliğine uygun olarak 75’ten fazla mevsimel sebze, meyve, yeşillik ve yemiş çeşitleri; konserve, turşu, kuru gıda ve benzeri paketli ürünler; tavuk, kaz, ördek ve hindi gibi kümes hayvanları; fide, fidan, skulent ve saksı bitkilerini; küçük baş olarak da 50-100 arası koyun üretmekte, çoğaltmaktayız ve satışını yapmaktayız. 

 

2018 yılı itibariyle çiftliğimizi dünyanın her yerinden gelen gönüllülere, 2019 yılı itibariyle de ekoturizm konseptiyle konaklama ve etkinliklere açtık. Bu süre zaarfında yüzlerce gönüllü ve turisti çiftliğimizde ağırlama, onları tanıma ve yaptıklarımızı anlatma şansı yakaladık. Biz gıdanın ve ekosistemin değerinin anlaşılabilmesi için insanların bu süreci gözlemlemeleri ve yaşamaları gerektiğine inanıyoruz. 

 

Ürettiğimiz ürünleri online platformlarda, organik pazarlarda, çiftliğimizde, anlaşmalı olduğumuz bazı yakın mağaza ve dükkanlarda satıyor; bazı e-ticaret, okul ve paketli ürün üreticilerine de toptan olarak gönderiyoruz. 

 

Mümkün olduğunca satışını yaptığımız ürünleri kendi çiftliğimizde yetiştiriyor olsak da, iklimsel ve diğer coğrafi nedenlerden ötürü avokado, muz, narenciye vb. gibi bazı ürünleri bölgemizde üretmemiz mümkün olmuyor. Bu nedenle kendi üretimimize ek olarak, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yer alan ve ürünlerini satmak konusunda bizim kadar çok imkana sahip olmayan, organik sertifikalı üreticiler ile de işbirliği yapıyor, onların ürünlerinin de sizlerle buluşması için çalışıyoruz. Bu sayede hem güçlü bir ağ, hem de zengin bir ürün listesi elde ediyoruz. 

 

Misyonumuz doğayı karşımıza alarak değil, yanımıza alarak üretim yapmak ve insanlara sürdürülebilir gıda üretimi için başka bir seçenek olmadığını göstermek. Günümüzde benimsenmiş konvansiyonel tarım yöntemleri doğa ile savaşarak, cebeleşerek gerçekleştirilmeltedir. Oysa doğa kendi yöntemlerini milyonlarca yılda mükemmelleştirmiş ve kendi başına insana ihtiyaç duymadan kusursuz bir şekilde çalışmaktadır. Doğada hayvanlar, bitkiler, mantarlar, bakteriler ve virüsler ahenk içerisinde yaşarlar. Eğer biz de doğanın bir parçası olur ve o ahenkin bir parçası olmaya hedeflersek hem çevreye etkimizi mimimuma indirmiş, hem de kendimiz için en sağlıklı gıdayı üretmiş oluruz. Bu düşünceyle çıktığımız yolda hala öğrenecek çok şey olduğuna inanıyoruz. 

 

Hedefimiz ise köyümüzde örnek bir yaşam alanı yaratıp, bizim gibi düşünen insanlarla bir arada bir yaşam inşa etmek, tek yaşam seçeneğinin şehir merkezlerinde olmadığını göstermektir.

 

Farge Ailesi,

İhsan Burak Alsan, Gözde Alsan, Odin Demir Alsan, Aras Dante Alsan, Adil Yasin Özben, Aslı Özdemir, Murat Gül, Görkem Kaya, Anıl Surç ve Ayten Yüce